Uzay boşluğu kelimesi İngilizce’de “space” kavramı ile ifade edilmektedir. Bu kelime boşluk demektir. Yani dünyamızın dışında kalan ve sınırsız olduğu düşünülen uçsuz bucaksız bir karanlık yığın. Peki, neden uçsuz bucaksız ve neden boş? Aslında tam olarak boş demek doğru değil. Çünkü uzayda yıldızlar, gezgenler, kara delikler, gaz ve toz bulutları ve tanımlanamayan birçok nesne mevcuttur.
Bizim uzayı sınırsız olarak tanımlamamızın sebebi sınırını zorlayamamızdan ileri gelmektedir. Yani belki de bir son var ve insanoğlu henüz bunun farkında değildir. Uzay araştırmaları günümüz teknolojisi ile oldukça ileri bir noktaya gelmiştir. Gel gelelim insanlar en eski çağlardan beridir uzay ile ilgilenmektedir ve uzay sadece bilim adamlarının değil yazar ve şairlerin de zihinlerini kurcalamıştır. Uzaydaki gizem insanlar tarafından belki de yüz binlerce yıldır varlığını koruduğu bilinmektedir.
Uzayın Derinliklerinde Ne Var?
Aslında bu sorunun cevabını vermek oldukça güçtür. Çünkü uzayın derinliklerine insanoğlu henüz vakıf olmamıştır ve uzay ile ilgili bütün araştırmalar gözleme dayanmaktadır. Gözlemler ise varsayımlara yol açmakta ve uzay fiziği teorisyenleri matematiksel işlemlerin de yardımıyla uzayı yormaktadır. Uzayın derinliklerinde olduğu düşünülen farklı galaksiler, gezegenler, kara delikler ve göktaşları vardır. Bu varsayımlara dayanarak incelemeler yapılmakta ve insanlığın bir gün bu noktalarda başka yaşama alanları kurmaları gerekliliği tartışılmaktadır.
Uzay Uzamsal Bir Alan Mıdır?
İnsanların kafasını kurcalayan bir diğer soru ise uzay düz mü yoksa yuvarlak mı? Yani ileri doğru mu devam etmektedir yoksa yukarı doğru mu? Uzayın bir sonu olup olmadığı bilinmediği için sınırları da bilinmemektedir. Dolayısıyla uzayın şeklini de tahmin etmek dahi zordur. İnsanlığın uzay macerası ve merakı daha uzun yıllar sürecektir.